Telekom Dünyası Röportaj

Serhat ÖZEREN TEDER BAŞKANI-RÖPORTAJ(Telekom Dünyası)

TELEKOM DÜNYASI: Sayın Özeren, TEDER ne amaçla kurulmuştur, ne iş yapar bize kısaca anlatır mısınız ?

Telekomünikasyon ve Enerji Hizmetleri Tüketici Hakları ve Sektörel Araştırmalar Derneği (TEDER) 2002 yılında kuruldu. Biz Üniversite, iş dünyasından telekomünikasyon konusunda uzmanlarla çalışmalar yürütmeyi tercih ediyoruz. Bu konudaki ihtiyacı gören Telekomünikasyon Kurumu’nun da desteğini alıyoruz. Bizim işimiz bireysel tüketici problemleri değil, bizim yaptığımız çalışmalar milyonları ilgilendiriyor. Biz işin daha çok regülasyon ve politikası üzerinde çalışıyoruz. Kalıcı çözümler, yasal düzenlemeler ve yol haritaları oluşturma üzerine çalışmalar yapıyoruz. Telekomünikasyon Kurumu, Ulaştırma Bakanlığı ve özel şirketler ile ortak çalışmalar yürütüyoruz.

TELEKOM DÜNYASI: Sayın Özeren, bize TEDER’in yürüttüğü çalışmalardan bahseder misiniz ?

Son dönemlerde ise sms’lerde Türkçe karakter kullanıldığında daha fazla ücretlendirme yapılması yoğun olarak gündeme gelmektedir. TEDER olarak şu anda 55 milyon GSM abonesi ilgilendiren cep telefonlarıyla gönderilen kısa mesajlarla ilgili çalışmalar yürütmekteyiz. Sorun net olarak şudur. GSM standardında 2 alfabe tablosu tanımlanmıştır. Bunlardan biri Unicode alfabesi, diğeri ise her bir karakteri 7 bit uzunluğunda olan GSM alfabesidir. Unicode alfabe tablosunun her bir elemanı 2 byte yani16 bit uzunluğundadır. (1 byte = 8 bit) GSM alfabesinde sadece 128 karakter bulunmakta ve bunların içinde Türkçe'deki ı, ğ, ş, İ, Ğ, Ş harfleri bulunmamaktadır. SMS mesaj bilgisi için GSM' de 140 byte ayrılmıştır. Bu GSM alfabesi kullanıldığında 140 x 8/ 7 = 160 karakter alır. Eğer Unicode alfabe kullanılırsa 140 x 8/ 16 = 70 karakter alır. Eğer bu limitler geçilirse yeni bir SMS oluşturularak mesajın devamı yeni SMS' in içine yazılır. Örnek olarak 160 karakterlik Unicode Türkçe mesaj ancak 3 SMS (70+70+20 karakterden oluşan 3 mesaj) ile gönderilebilir. TEDER olarak uluslararası bir kuruluş olan GSM Association ile direkt irtibata geçtik. TEDER olarak yürüttüğümüz bir başka çalışma ise Telekomünikasyon Kurumu’nda Yeni Nesil Şebekeler, IPv6 ve Telematik ile ilgili çalışma grubunda yer alıyoruz. Yeni Nesil Şebekelerle ilgili geçiş stratejileri, Türkiye’nin hedeflerinin belirlenmesinde görüş bildiriyoruz. Türkiye’nin bugüne kadar telekomünikasyon konusunda attığı adımları ve yapılması gerekenleri de Telekomünikasyon Kurumu’ndaki teknik çalışma grubunda dile getiriyoruz. BM'nin (Birleşmiş Milletler) Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi'nde kullanıcı ihtiyaçları koordinatörlüğünü yaptık. Bu yaklaşık bir buçuk yıl süren bir çalışmaydı. Bu çalışmanın sonucunda hazırlanan rapor, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından, Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi'nde Türkiye adına okundu. Bu Telekomünikasyon Kurulu'nun organize ettiği bir çalışma idi. UMTS, 3N-3.Nesil, e-imza konularında Ulusal Koordinasyon Kurulu üyeliği yaptık, E-imza konusunda yasa hazırdı ancak, ara yönetmelikler ve içerikler yoktu. Bilfiil, bu konularda da çalışmalar gerçekleştirdik.Ayrıca İTO tarafından oluşturulan Telekomünikasyon İhtisas Komitesinde de yer almaktayız.

TELEKOM DÜNYASI: Merak edilen konulardan bir tanesi de tüm elektronik eşyalar gibi cep telefonlarının da bir kullanım ömrü var mıdır ? Varsa Türkiye’deki ve Avrupadaki cep telefonu kullanımı ömrü ve değiştirme sıklığı nedir ?

Bir çok elektronik beyaz eşyada olduğu gibi cep telefonları içinde ortalama bir kullanım ömrü vardır. Bir cep telefonunun kullanım ömrü 7 yıl olarak belirlenmiştir. Cep telefonlarına ülkemizde 2 sene süre ile garanti verilmektedir. Son kullanıcıların cep telefonlarını değiştirme oranı Türkiye’de 13-14 aydır. Avrupa’da bu oran 26-27 aydır. Avrupa’ya bakıldığı zaman ülkemizdeki değişim için oldukça hızlı diyebilirim. Ülkemizde yarı nüfusu 25 yaş altı olan genç, dinamik çok hareketli ve zeki bir nesile var. Gençler hızlı tüketiyorlar ve çabuk sıkılıyorlar.

TELEKOM DÜNYASI: Tüketici haklarının korunması hakkında herhangi bir Kanun var mıdır ? Bu kanunu düzenlemek için herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır ?

Bu konu ile ilgili 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun bulunmaktadır. Bu kanun ile ilgili Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın başlattığı bir çalışma vardır ve bir taslak hazırlanmaktadır. Bakanlık bu taslağı tamamladığı zaman Türkiye’deki Ticaret Odalarına da bu taslağı gönderecektir. Biz de TEDER olarak İTO’nun Telekomünikasyon İhtisas Komitesinde yer alıyoruz. Taslak bize ulaştığı zaman biz de görüşlerimizi belirteceğiz, kanun hazırlayan akademisyenleri ziyaret ederek gerekli görüş alışverişinde bulunacağız.

TELEKOM DÜNYASI: Cep telefonlarında satış sonrası destek hakkında neler söylemek istersiniz ? Sizce Ülkemizde satış sonrası destek yeterli mi ?

Satış sonrası destek, satışın sigortasıdır. Destek olmaz ise müşteri mutsuz olur bundan da marka zarar görür. Bu konuda belirli bir standart sağlanmalıdır. Denetim ve standartlar günümüz koşullarına uygun hale getirilmelidir. Teknik servisler için yedek parça, personel, yer ve ekipman çok önemlidir. Servisler TSE onaylıdır. Cep telefonları son teknoloji ürünlerdir. Ürünleri açmak için bile elektrostatik aletler lazımdır. Bunun için bu konuda uzman personele ihtiyaç vardır. Teknik servisler için yedek parça, personel, yer ve ekipman çok önemlidir. Ülkemiz bu konuda yetişmiş personel sıkıntısı yaşamaktadır.

Personel için eğitim kurumları ile iş birliğine gidilerek kalifeye eleman konusundaki sorun çözülebilir. Satış sonrası desteğin yeterli düzeye ulaşması için servis noktalarının arttırılması gereklidir. Bununla ilgili belirli başlı noktalara tüketicinin, ana servis merkezlerine ulaşımını sağlayacak telefon toplama merkezleri kurulmalı ve sayıları arttırılmalıdır. Bu toplama noktalarından teknik servis merkezlerine cihazlar ulaştırılmalıdır. Örnek olarak İstanbul’da Tuzla’da oturan bir insan cep telefonunu Teknik Servis’e ulaştırmak için Teknik Servis’in Tuzla’da olmasa bile Tuzla’ya yakın bir ilçede bulunan toplama merkezine cihazını teslim etmeli ve oradan İstanbul’da bulunan ana merkeze ulaştırılmalıdır. Aynı örneği Anadolu’daki şehirler içinde verebiliriz. Her şehire bir ana merkez kurulmasa bile toplama noktaları kurulmalıdır. Dolaşımdaki cihazların tamir edilememesi tüketiciyi yeni cihaz alımına yönelttiğinden ciddi bir döviz çıkışına neden oluyor.

TELEKOM DÜNYASI: Telekomünikasyon sektöründe kayıt dışı cihazlar ve 2.el piyasası hakkındaki düşünceniz nelerdir ?

Ülkemizde Temmuz 2005’de kayıt dışı telefonlar ile ilgili bir kanun çıkarıldı. Kanun çıktığı tarihten bu yana 35 milyondan fazla telefon kayıt altına alındı. Özel tüketim vergisinin oldukça yüksek olmasından dolayı kaçak sirkülasyonu Türk pazarında önemli bir yer tutuyor, Yüzde 60 verginin olduğu ortamda penetrasyon şu anda yüzde 72’yi buluyor. Bu kadar ağır bir vergi yükü olmasa belki bu rakam yüzde 100’ü bulabilir, hatta Uzakdoğu ülkelerinde buluyor. İnsanlar artık bilinçlendi, cep telefonu alacakları zaman ilk olarak bunun kayıtlı olup olmadığını soruyorlar, fatura istiyorlar, IMEI numarasını kontrol ediyorlar. Dolayısıyla distribütör tarafından ithal edilen kaydı ve yasal yükümlülüğü yerine getirilmiş malların satışı önem kazanıyor. Gerekli yasal düzenlemelerin ardından artık mevzu tamamen kolluk kuvvetlerini ilgilendiriyor. Gerekli teçhizat ve teknik personele sahip olmayan Emniyet’in imdadına ise Telekomünikasyon Kurumu yetişiyor.